Alt Islatmanın Nedenleri

Aileden geliyor (Kalıtımsal)

Alt ıslatmanın sıklıkla aileden geldiğini biliyor muydunuz? Anne ve babadan biri çocukken yatağını ıslatmışsa, çocuklarında da bunun görülme ihtimali %40’tır. Her ikisinde de böyle bir durum yaşanmışsa, o zaman bu oran %70’e çıkar. Yani çocuğa bu durumla ilgili herhangi bir tepki vermeden önce ebeveynlerin çocukken böyle bir dönemden geçip geçmediğini tespit etmeleri gerekmektedir.

Beyin ve mesane arasındaki mesajlar 

Bazen beyin, çocuğun mesanesinin dolu olduğu mesajına cevap vermez. Beyinlerinin çocukları tuvalete gitmek ve mesanelerini boşaltmak için uyarması ve onları uyandırması gerekmektedir. Ancak, bu bağlantı henüz sağlanmamış olabilir. Ama endişe etmeyin. Bu işlev bozukluğu zamanla düzelecektir. 

Küçük mesaneler

Bazı çocukların mesaneleri gündüz küçüktür. Bu nedenle, mesane geceleri aynı doluluk seviyesine geldiğinde boşalmak ister. Çocuğunuzun gündüz mesane kapasitesini arttırabilmesi için tuvalete gitme sıklığının azaltılması, geceleyin idrarını daha uzun süre tutmasını sağlamaya yardımcı olacaktır. Gün içerisinde tuvalete gitmek için bir süre beklemesi zayıf mesane kaslarının gelişmesine yardımcı olabilir. Ancak bu çiş tutmanın çocukta baskı yaratmadığından emin olunmalıdır.

Hormon yetersizliği

Uyuduğumuz zaman, bünyemizdeki hipofiz bezi, böbrekler tarafından idrar üretimini yavaşlatan ve tuvalete gitmek üzere kalkmamıza gerek bırakmayan, idrar yapmayı önleyici bir hormon (ADH) salgılar. Bazı çocuklarda bu hormon çok az salgılandığından gündüz ve gece idrar üretiminde fark olmaz ve yataklarını ıslatırlar.

Uykusunun ağır olması

Yataklarını ıslatan çocukların uykuları genellikle çok ağırdır. O kadar derin uyurlar ki, idrar yapma ihtiyacı bile uykularını engelleyemez. Bazı doktorlar çocuklara bu durumu şöyle açıklamaktadırlar: ”Beyninizin bir kısmı, geceleri size uyanmanızı ve tuvalete gitmeniz gerektiğini söylemek üzere uyanık kalmalıdır. Ancak bu durum sizde gerçekleşmemektedir.” Doktorlar bazen bundan kurtulmanın bir yolu olarak, uyku koşullandırmasını önermektedirler. (Örneğin; nemi algıladığında çalan bir alarm gibi)

'Kimsenin hatası değil...'

Bu nedenlerden herhangi biri çocuğunuzun niçin altını ıslattığını açıklayabilir. Bu, kimsenin suçu değildir. Çocuğunuzu yatağını ıslattığı için suçlamamanız gerekmektedir. Bu durum şimdilik çocuğunuzun kontrolü dışındadır ama destek, cesaretlendirme, sabır ve eğer gerekliyse, enürezis tedavisinin yardımıyla kuru geceler hiç de uzak değil.

Psikolojik yönden üzerinize düşen görevin farkında olun ve bu geçici durumu birlikte kabul etmeye gayret edin. Çocuğunuzun bu problemi günlük hayatına yansıtıp yansıtmaması sizin yaklaşımınız ve desteğiniz ile belirlenecektir.

Ancak siz de bu konuda kaygılıysanız ve bir şekilde çocuğunuza yansıyorsa bir uzmandan yardım almayı ihmal etmeyin.